11 Aralık 2010 Cumartesi

Sosyal medyadan böyle yararlanılır: 5.5 milyona ‘soykırım’ tweet’i atmış

        ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin mart ayında kabul ettiği Ermeni Soykırımı Karar Tasarısı'nın Meclis Genel Kurulu gündemine alınması için, Ermeni diasporası Amerika’da çok büyük bir kampanya başlatmış. Cumhuriyetçilerin 3 Ocak’ta çoğunluğu devralacağı yeni Meclis’in göreve başlamasından önce, muhtemelen önümüzdeki hafta sonuna kadar topal ördek oturumlarına devam edecek 111’nci Meclis’in başkanı Nancy Pelosi’ye her yerden baskı telefonları gelmeye başlamış.
Ve Diaspora, Pelosi’nin 252 sayılı tasarıyı görüşme takvimine alması için ünlü reality şov yıldızı Kim Kardashian’ı dahi devreye sokmuş. Twitter’da 5.5 milyon takipçisi olan Kardashian da önceki akşam yazdığı bir tweetle, herkesten Pelosi’yi arayıp tasarıyı gündeme alması için baskı yapmasını istemiş. Aşırı milliyetçi Ermeni örgütü

ANCA’nın sürüklediği kampanya pazartesi günü başlatılmış. ANCA, soykırım tasarısına daha önce verdiği destekle bilinen Pelosi’ye açık bir çağrı yaparak, 252’yi gündeme almasını istemiş. Ardından devreye ünlü Ermeniler girmiş ve kampanya sosyal ağlar kanalıyla herkese yayılmış...
        Görüyorsunuz değil mi? Bu "sosyal ağ", "sosyal medya" denilen şeyler istendiğinde hangi amaçlara hizmet edebiliyor? Nasıl bir güç haline getirilebiliyor? Öyle bizdeki gibi "Şu anda evimden çıkıp bilmem nereye doğru yola çıktım", "Yok hangi şarkıcı kiminle pişti oldu, kiminle polemiğe girdi", "Yok uzaylılar geldi gelmedi"... gibi moda tabiriyle 'geyik' için kullanılmıyor sadece. Ülkede o kadar önemli olaylar oluyor ama bu sitelerde tık yok. Sadece "maksat muhabbet olsun" döngüsü. Geçen günlerden birinde friendfeed'de sosyal paylaşım sitelerinin baskı unsuru olabileceğine dair bir gönderi okumuştum. Beni bağışlasın, o arkadaşın adını unuttum ama haklı gerçekten. İşte örneği!