29 Kasım 2010 Pazartesi

Hangi demokrasi?

-Sizinle konuşmayı reddediyorum
-Yazıklar olsun size
-Öyle bir çorba yapıyorsunuz ki bunun içinden hiçbir işkembeci çıkamaz
-Kendiniz gibi düşünmeyenleri siz suçluyorsunuz, biz suçlayınca faşist diyorsunuz, bu mu sizin demokrasi anlayışınız?
-Hangi demokrasi? Demokrasi falan yok ki bu ülkede
-Siz demokrasiden ne anlarsınız...
xxxx
-Beni dinlerseniz söyleyeceğim
-Ya boşverin ne dinleyeceğim sizi
-Sizinle bu programa çıktığım için utanç duymak üzereyim
-Saygınlığınızı yitiriyorsunuz
-Bu benim sorunum beni savunmayın
-Yazıklar olsun size ya
-Size yazıklar olsun
-Sizin hukukçuluğunuzdan kuşku duyuyorum
-Bu savcı olamaz ya
-Böyle hukukçuluk olmaz
Çok saygısızsınız, size hak ettiğiniz cevabı vermiyorum
-Sizin seviyenize inmiyorum...
      
 Kadına yönelik şiddetin kınandığı şu günlerde aynı anda iki ayrı kanalda denk düştğüm iki ayrı programda geçen diyaloglar bunlar... Hem de toplumda demokrasi havariliğine soyunan, kanaat önderleri listesinde ilk sıralara yerleşen, eğitimli, saygın, meslek sahibi, kısacası okumuş-yazmış insanlar arasında geçen diyaloglar... Gerçekten de tam kanaat önderleri! Yani sözlüklerin demokrasi için verdiği "Tüm vatandaşların devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu; halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi" tanımını en ince detayına kadar anlama yetisinde insanlar... Klişe tabiriyle yetmiş milyonun önünde fikir tartışması yaparken sinirlenince, sözüm ona kibarlığı elden bırakmadan karşısındakilere esip gürleyen bu insanların ekran önünde olmadan tartıştıklarını düşünsenize! Neticede Meclis Tv'den milletvekillerimizin birbirini nasıl yumrukladığını da görmüşlüğümüz var... Hal böyle olunca eğitim seviyesi düşük, ekonomik yapısı berbat, işsiz güçsüz halkımın sinirlendiğinde gösterdiği şiddeti kınarken "Acaba biraz da dönüp kendimize bakmalı mıyız?" diye düşünmeden edemiyorum. Ha hak mı veriyorum? Kesinlikle hayır ama rol model diye debir şey var...
        Hani diyorum; İsmet Berkan'ın 28 Kasım'da Hürriyet gazetesindeki köşesinde anlattığı tartışmayı örnek alsa halkımdan önce halkımın kanaat önderleri!
        Ateizmin dünya çapındaki savunucularından Christopher Hitchens ile katolikliğe dönen eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in "Dinler dünyaya iyilik getirdi mi" konulu hararetli tartışmasını anlatmış İsmet Berkan
ve internetten izlediği tartışmaya ilişkin şu yorumu yapmış: "Bu münazara bizim Tv münazaralarımıza hiç mi hiç benzemiyordu bir kere. Kimse kimseye hakaret etmedi, kimse kimsenin sözünü bölmedi, hatta taraflar birbirlerinin esprilerine güldüler bile" Kıssadan hisse...