20 Şubat 2011 Pazar

BOP üzerine...

Bu yazı, dünya kamuoyuna Ortadoğu'da barışın ve ekonomik kalkınmanın sağlanması amacıyla bölgeyi yeniden şekillendirmek üzere oluşturulmuş bir proje olarak sunulan Büyük Ortadoğu Projesi'ne ilişkin Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Öğretim Üyesi Prof.Dr.Anıl Çeçen'le yapılmış bir ropörtajdan alıntıdır ve projenin altında yatan nedenleri anlamak açısından son derece önemlidir.

-Projenin doğuşu nereye dayanmaktadır? Yeni bir proje midir?
Hayır, yeni bir proje değildir. Büyük Ortadoğu Projesi de bu doğrultuda bir büyük Ortadoğu birleşik devletleri ya da bir Ortadoğu konfederasyonunu eski Osmanlı Bizans hinterlandında var olan devletyapılarını parçalayarak eyaletler halinde bir bölgesel yapıya kavuşturmayı hedeflemektedir.

-Proje Kuzey Afrika ülkeleri ve Kafkas ülkeleri dahil Türkiye ve Afganistan'ı da içine almaktadır. Projenin kapsamının bu kadar geniş tutulmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kuzey Afrika'ya yönelmesini ben gayet doğal görüyorum. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu da. Roma İmparatorluğu da ve bu bölgede kurulan bütün diğer büyük devletler de Kuzey Afrika'yı sınırları içerisine katmıştı. Yani Ortadoğu'da bir büyük devleti ayakta tutabilmenin yolu Kuzey Afrika'nın kontrolünden geçmektedir. Çünkü Kuzey Afrika'yı kendi haline bırakırsanız Avrupa ile yakın ilişkiler içerisine girer, yeni bir siyasi yapılanma Akdeniz üzerinden ortaya çıkar ve Ortadoğu'daki siyasi yapıyı tehdit eder.

-Amerika'nın açıkladığı amaçlar var bir de projenin altında yatan, dünya kamuoyunu da tedirgin eden varsayımlar var. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Amerika'nın açıkladığı amaçlarla dünya kamuoyunun değerlendirmesi arasında çok ciddi farklılıklar ve çelişkiler var. Ben dünya kamuoyunun değerlendirmelerini daha doğru görüyorum. Amerika burada emperyal güç olarak bölgeye sızmak, bölgeye hakim olmak, bölgenin bütün doğal kaynaklarını ele geçirmek, bölgede İsrail'in güvenliğini sağlamak, İsrail'in çıkarları doğrultusunda bölgeyi yeniden düzenlemek istediği için ve kendi emperyal sürecinde yeni dünya düzenini Ortadoğu merkezli yeni bir yapıya sürüklemek istediği için gerçekleri söylemiyor, açıkça yalan söylüyor. Amerika kitle imha silahları suçlamasıyla Iraka girmiş ama şimdiye kadar hala kitle imha silahlan bulunamamıştır. Demek ki Amerika kendi ekonomik, siyasi çıkarları açısından bölgeye girmek zorundaydı ama durduk yerde giremezdi, uluslararası hukuku çiğneyemezdi. Ortadoğu'da Siyonist tırmanışın sürmesi ve bu noktaya gelmesi aşamasında İsrail'in de dünya kamuoyunu aldatma noktasında ciddi yalan politikaları, yalan stratejileri ürettiğini görüyoruz. İşte bugün bunun en açık örneğini Kuzey Iraktaki Türkiye'nin aleyhine olan gelişmeler göstermektedir. Biliyorsunuz Kuzey Irakta fiilen bir Kürt devleti kurulmuştur. Bu Kürt devletini Amerika kuruyor görünmesine rağmen aslında Amerika'nın üzerinden İsrail'in kurduğu, Kürdistan ordusunu İsrailli komutanların yetiştirdiği, Kuzey Irakta Kürdistan bankasını İsrail'in kurduğunu, Kürt üniversitelerini İsrail'in kurduğunu yani Kürdistan denen siyasi varlığı da bizzat İsrail'in ortaya çıkardığını görüyoruz. Bütün kaynaklar ve bütün basın bunu böyle yazmasına rağmen İsrail otoriteleri bunu inkar etmekte yani ciddi bir inkarcılıkla bunu ört bas etmek istemektedirler.

-Ortadoğu'daki çatışmaların esas kaynağı İsrail. İsrail'in proje içerisindeki yeri ve etkisi tam olarak ne olabilir?
İsrail şu an bölgenin en küçük ülkesi konumundadır ama dünyanın en büyük gücüdür. Bu çerçeveden baktığımızda Ortadoğu'daki İsrail meselesini sadece küçük bir ülke meselesi, bir bölge meselesi olarak değil bir dünya meselesi olarak görmeliyiz. Bu doğrultuda İsrail sadece Filistin'i değil ama Lübnan'ı, Ürdün'ü, İran'ı, Suriye'yi, Türkiye'yi, Suudi Arabistan'ı, ve Mısır'ı hedef alan bir Ortadoğu planlamaktadır. Bu da tamamen Büyük İsrail Projesi'dir. Bölge ülkelerinin hepsini hedef aldığı için, devletleri tasfiye etmeyi hedeflediği için, bölge ülkelerini parçalayarak eyaletler halinde Amerika ve İngiliz ordularının gücü ile İsrail'e bağlamayı hedeflediği için bu proje maalesef bölgeye savaş getirmektedir. 3. Dünya Savaşı İsrail yüzünden, büyük İsrail projesi yüzünden Ortadoğu'da çıkmış olacaktır.

-Bu projede Türkiye'ye düşen rol nedir?
Büyük Ortadoğu Projesi eski Osmanlı hinterlandını hedeflediği için bunun gerçekleşmesinde Türkiye merkez ülke konumuna gelmektedir. Osmanlı İmparatorluğunun kurulu olduğu topraklarda daha önce Roma İmparatorluğu vardı. Bu iki imparatorluğun da merkez ülkesi Türkiye idi. Her iki imparatorluğun da başkenti İstanbul'du. Bütün Osmanlı hinterlandını kapsayan ve yeni bir Bizans İmparatorluğunu bölgesel bir konfederasyon biçiminde kurmayı hedefleyen bu plan çerçevesinde İstanbul'un yeniden başkent haline getirilmek istendiğini ve bu çerçevede İstanbul yerine Konstantinopolis kavramının kullanıldığını, İstanbul'daki Fener Rum Patrikhanesinin tıpkı Roma'da olduğu gibi Vatikan benzeri bir mahalle devletine dönüştürülmek istendiği ve bu doğrultuda giderek İstanbul merkezli bir yapının önünün açıldığını görüyoruz.

-Sizce Büyük Ortadoğu Projesinin basan şansı nedir?
Ben bu projenin gerçekleşme şansının zayıf olduğu kanaatindeyim.